Kılıçdaroğlu, "Amacımız bu milleti barıştırmak" derken, "28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Öncelikle bugün burada, bizlerle bir arada olduğunuz, görüşlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi ve en önemlisi de duygularınızı paylaştığınız için, çok teşekkür ederim. Birkaç ay önce 'helalleşme' dedim. Helalleşme derken hem şahsi, hem ana muhalefet lideri olarak kurumsal, hem de geleceğin iktidarı olarak yöneteceğimiz devlet adına konuştum. Artık umuyorum ki, kastedilenin ne olduğunu herkes anladı. Amacımız bu milleti barıştırmaktır.

Bu milleti ayrıştıranlar, kavga ettirenler kendilerine saraylar yaptılar. Kavgada taraf olanlara ise sefalet ve perişanlık kaldı. Ve sonuçta ülke maalesef geçmişe takılıp kaldı, hiçbirimiz önümüzü göremiyoruz. Ülkemiz zenginleşemiyor. Ülkemizin çocukları ailelerini terk edip, geleceğini dışarıda arıyor.

Bize sadece iktidar olmak yetmiyor, bu yaşamdan sonra neyleyim ben sarayları, uçakları…

İYİ Parti ile MHP arasında pankart düellosu!  İYİ Parti ile MHP arasında pankart düellosu! 

Helalleşme gereği, medyaya haber vermeden çok sayıda ziyaret yaptık.  Bu konuda kimseye bir şey söylemedik ama bu süreçte kalbi kırılmış insanlarla buluştum. Neleri düzelteceğimizi anlattım.

Liste o kadar uzun ki… Ayrıca bilmenizi isterim.  Daha çok kişiyi ziyaret edeceğim.

Bugün ağırlıklı olarak 28 Şubat mağdurları var bu salonda. Onların karşısına bir 28 Şubat mağduru olarak oturdum. Ben de fişlendim ve mahkemede hakkımı aradım.

28 Şubat mağdurları ile de barışacağız; 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz elbette. Roboski ile helalleşeceğiz. Sivas, Kahramanmaraş mağdurlarıyla helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkûmlarıyla helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz.

“Bir solcu - bir ülkücü” diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleri ile de helalleşeceğiz. Yaralarımızı sarmamız gerekiyor, çünkü yaralar hâlâ açık. Açık yaralar hepimizi fakir kılıyor.

Bu ülkede yaşananlarla yüzleşmek; “barışabilmek, yolumuza devam edebilmek” demektir. Ahdim var, bu ülkeyi barıştıracağım. İnşallah bu ahdim, benim mirasım olacak. Sonra keyifle ülkemin barışına, gelişimine bakacağım.

Uzatılan bu eli geri çevirmediğiniz ve kalbinizi açtığınız için hepinize, milletimizin huzurunda teşekkür ediyorum.