Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz, Ceyhan Nehri’nin sadece Elbistan’ın değil; Akdeniz’e döküldüğü noktaya kadar geçtiği her yerleşim alanı için hayat kaynağı olduğunun altını çizdi.

Gurbetçi terörü! Hadi bunları Hollanda da yapsana! Gurbetçi terörü! Hadi bunları Hollanda da yapsana!

Başkan Gürbüz, ilçenin Pınarbaşı ve Kaynarca mevkilerinde yeryüzü ile buluştuğu andan itibaren nehre dönüşerek dünyada eşine ender rastlanan bir özelliğe sahip olan Ceyhan’ın, tabiat varlığı olarak tescil edilmesi ve özel çevre koruma bölgesine dönüşmesi amacıyla bir dizi çalışma sürdürdüklerini hatırlattı.

Ceyhan’ı, vücuttaki damara benzeten Başkan Gürbüz, “Yaşam için kanın dolaştığı damarlar ne kadar önemli ise, Ceyhan Nehri’nin korunması da şehrimiz için o kadar hayati değere sahip” dedi.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte ekolojik temelli bir bilimsel araştırma raporu hazırlıklarının sürdüğünü anlatan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz, “Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ekolojik temelli bilimsel araştırma raporu kapsamında koruma altına alınması için Pınarbaşı’nda incelemelerde bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görevli Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yüzer başkanlığında; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Yakut, Daire Başkanı Seyfullah Aslantürk, Harita Mühendisi Ahmet Oğlakçı, Peyzaj Mimari Uğur Kurt, Hukuk Müşaviri Burcu Sökmen, Mersin Tabiat Varlıklarını Koruma Şube Müdürü Zübeyir Temizel ve personelleri havzada inceleme bulundu. Alanda 4 mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel çalışmaların yapılıyor” şeklinde konuştu.

Havzanın korunması ve gelecek nesillere doğal haliyle aktarılması hususunu çok önemsediğini vurgulayan Başkan Gürbüz, “Başka Ceyhan yok. Elbistan’ın olduğu kadar milyonlarca dönüm arazi ve insanın can damarını korumak en önemli görevimiz. Bu doğrultuda 1 milyon metrekarelik alanın özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesi için bakanlık nezdinde girişimlerde bulunmuştuk. Söz konusu çalışma, tamamen bilimsel veriler ışığında sürüyor. Burada çok hassas davranıyoruz. Doğallığının korunması ve gelecek nesillere de bu şekilde aktarılması hususunda özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Çünkü burası, hemen yanı başında oluşturduğumuz lavanta vadisi ve Kaynarca göleti ile birlikte önemli bir turizm değeri. Çalışmanın sonucunda bu bölge her şeyi ile bambaşka bir sosyal yaşam alanı özelliğine kavuşmuş olacak” değerlendirmesini yaptı.